Kültürlü (Bilge) Sayed El Husseini : Radikalizm ve Nefret için Fikri Görüşümüz
Genel olarak dünya ve özel olarak iki Arap ve İslam dünyası, radikalizm ve nefret mantığı ile ilgili ilerleyen ve gözlenen yönde bir ilgi ve saldırganlık ve tahammülsüzlük tutumu, ihmal ve kendinden farklı olanı reddetme durumu ile karşı karşıyadır. Bu davranış ve bakış açısı tüm cennete ait ve insani doktrinlere aykırıdır ve medeniyet ile ilgisi olan hiçbir şey ile bağdaşmaz. Çoğu radikal ve terörist gruplar ve çeteler dini kavram ve doktrinler ile ilgili çarpıtılmış bir bilgi benimsedikleri ve bu durum belirtilen grupları yanlış yönlendirdiği ve belirtilen doktrinlerin gerçek amaç ve hedeflerini ihlal ettiği için, bu konu ile ilgili olarak dini konuların en önemli bölüm olduğunu ve özel bir ilgi ve önem ile ele alınması gerektiğini bilmemize rağmen, bu durum, insanlığın genel olarak karşılaştığı büyük modern bir tehdit oluşturur ve bu tehlike ve tehdidi uzak tutmak için mutlaka farklı seviyelerde çaba göstermemiz gerekir. Bu açıdan, Şeriat’ten (dini doktrinler) alınan pratik emir ve görüşleri sunarak, gerçeği açıklamak ve yaygın olan aldatıcı, kefaretli düşünceyi doğru ve düzgün olandan ayırarak, gerçek olan açıklamayı öncelikli görevimiz ve aynı zamanda tüm Saygıdeğer Müslüman hatip ve hocaların görevi olarak görmekteyiz.
Yüce Allah’ımız Koran-i kerim kitabında diyor ki ( Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahit (ve örnek)olsun diye sizi orta bir ümmet yaptık. ) Hazreti Peygamberimiz Muhammed (S) diyor ki خَيْرُ اُمُورِ اَوْسَطُهَا "İşlerin en hayırlı olanı vasatıdır" buyurmuştur. Peygamberimiz Muhammed’in sözü ve anlatımı olan yukarıdaki kutsal metinde belirtilenleri not etmekteyiz; bilgeliğin özü olan ihtiyaçları benimsemesi gereken tedbirler, umursamaz ya da aşırı uçta olmamanızı belirten bilinen kuralı baz alır şekilde, orta düşüncede olmanız gerektiğini gösterir. Bunun anlamı, bir Müslümanın abartılı davranış eğilimlerinde bulunmamasını belirtirken, aynı zamanda ihmalkar olmaması ve dininin suistimal edilmesine izin vermemesi anlamına gelir.
İslam dinini aşırıcılık ve nefret olarak gösteren bir kişinin, İslam’dan hiçbir şey anlamamış olduğu açıktır. İslam dini aslında, diğer dinler arasında orta-din (arabulucu) bir dindir, bu orta konum; “Meryem’in oğlu İsa’dan (Allah onu kutsasın)” ve boşanma, cezalandırma ve ödül düşünceleri gibi olan durumlardan kaçınır, aynı zamanda İslam dininin orta konumu, kendi konumunu diğer farklı ibadet durumlarından ayırır ve en başından itibaren genç Müslüman ve sevgili çocuklarımızın, görünüş olarak destekleyici ya da İslam’a çağırıcı olarak görünse dahi, İslam dinini ihlal eden rahatsız edici ve anormal düşüncelerin tuzaklarına düşmemeleri için dikkatlerini çekmek önemlidir.
Bugün, genç Müslümanların zihinlerini karıştıracak farklı dini metinlerin çarpılmış ve yanlış yorumu ile denemeler yapan ve onları sağlıksız yanlış ve kötü yol ve yönlere ittiren aldatılmış grupların entelektüel ve politik saldırıları arasında kalmaktayız. Dolayısıyla, radikalizm ve nefret çağıran ve özellikle bir çok aldatılmış grup liderinin belirttiği tahammülsüzlük, agresiflik ve kefaret ruhunu geliştiren ve Özellikle Merhum Peygamberimiz Muhammed’in öğütleri ve vaaz veren yorumları ile ilgili çeşitli yorumlamalarını içeren tarihi olaylar ve dini metinlere değinen ve bağlı kalan aldatılmış grupların bu yanıltıcı ve çarpıtılmış fikirlerine karşı savaşan aydınlatıcı, geniş bir kampanya başlatma gerekliliği çok önemli bir hale gelmiştir. Nitekim, bu gözler kabilecilik, radikalizm ve agresif ruhlarla kör olmuştur ve her şeyi hastalıklı ruhlarına göre ve istedikleri şekilde yorumlama eğilimindedirler. Böylelikle, endişelendirici ve aydınlatıcı görev, tüm sorunların önünde ciddi bir şekilde ele alınmalıdır.
Belirtilen aldatılmış ve aldatılan çeteler, çok eski, onurlu ve öncü liderlerin yaptığı şekilde hareket ettiklerini ve çok eski yüce İslam tarihine uygun şekilde olay ve durumları uyguladıklarını iddia ederler, ancak sadece önceki liderlerin aydınlık, yüce ve onurlu miraslarını içeren İslam Tarihinin aydınlık yüzüne karşı en kötü ve hain fikirleri uygularlar. Tolerans, meditasyon ruhu ve diğerlerinin kabulünü sağlayan kutsal dinimizde orta düşünce sahibi olan bir çok bilgin ve bilgenin farklı tarihi dönemler boyunca yaşadıkları bu şekildedir ve sadece bu yanlış düşünceleri reddeden değil, aynı zamanda bu düşünceleri asıl düşünceden uzak tutan, gerçek ve tarihi açıdan belirlenmiş, doğru düşünceleri açıklayarak ve öğreterek ve bu aldatılmış çetelerin yanlı ve çarpık olan çağrı ve görüşlerini analiz etmek ve ayrıntılı olarak sunmak önemlidir.
Çağrıda bulunduğumuz bu dini kampanyanın özellikle gençler tarafından bilinmesini sağlamak için, hayatımızın farklı yön ve faaliyetlerine girmesine yardımcı olmak amacı doğrultusunda, geniş bir şekilde yayılması için çabalarımızı birleştirmeliyiz ve bizim görüşümüze göre, bu aydınlanma sadece televizyon ve radyo programlarında yayınlanmamalıdır, bu aydınlanmanın aynı zamanda tiyatrolarda, sinema filmlerinde, oyunlarda ve diğer medya araçları ile yayınlanması gerekir ve bu faaliyet ve eylemlerin belirtilen kampanya fikirlerinin ruhu ile harekete geçmesi ve istenilen görevi en iyi şekilde yerine getirebilmesi için ana hatlara bağlı kalması çok önemlidir.
Kültürlü (Bilge) Sayed Mohamad Ali El Husseini – Lübnan
التعليقات (0)